Thursday, January 24, 2008

ATREYU - Lead Sails Paper Anchor [2007]

Atreyu
Lead Sails Paper Anchor [2007]
Roadrunner Records

Sırf meraktan hiç istemye istemeye Atreyu’nun yeni albümünü download ettim. Ne? Bir de para mı verseydim böyle(true metalden nasibini almamış!!- selamlar, saygılar Tolga bey! : P) bir gruba! Lakin işler beklediğimin tam aksi istikametinde çıktı ve açıkçası halk(!) içinde “döt olmak” olarak tabir edilen duruma cuk oturan bir an yaşadım. Teşekkürler Atreyu, ters köşeye yatırdınız beni! Ne oldu mutlu musunuz artık?? Silin o yüzünüzdeki sırıtmayı yoksa geliyor şamar!?! Neyse efendim, bu satırları esas yazma sebebimize geri dönelim: Uyduruk gitar riffleri ve detone vokaller ihtiva eden albümler yayımlayan, metalcore camiasının patlamasıyla bir anda kendilerini genç kızların sevgilisi konumunda bulan Kaliforniya, O.C.’li grup (evet o dizinin geçtiği havalı yerden geliyor kendileri) Avenged Sevenfold’un geçirdiği değişimin bir benzerini yaşayarak kendilerini bir anlamda yeniden yaratmış Lead Sails Paper Anchor ile. Sound olarak fazlasıyla kolay dinlenebilen, pop duyarlılığına sahip, klişelere epeyce yakın duran şarkılardan oluşan dördüncü Atreyu albümünün en büyük özelliği iyi bestelerden oluşması. Artık kendilerine metalcore gubu demek için bin (hatta mümkünse daha da fazla) şahit lazım. Rock’n roll, punk, modern metal, küçük bir doz da olsa Emocore ve hatta Faith No More (bonus track olarak Faith No More’un akıllara ziyan güzellikteki şarkısı Epic’i seçmişler) sularında yüzmeye karar veren Atreyu, vizyonunu fena halde genişletmiş ve bunda gayet başarılı olmuş görünüyor.
[7]

DROWNING POOL - FULL CIRCLE [2007]

Drowning Pool
Full Circle [2007]
Eleven Seven Records

Bir yerden sonra sürekli ivme kaybeden ve dibe doğru hızla düşüşe geçen bazı gruplar vardır. Kariyerlerindeki bazı keskin virajları alamazlar ve kendilerini piyasanın dışında buluverirler. Drownin Pool böylesi gruplardan. 2001 albümleri Sinner’dan çıkan Bodies adlı 45’likleri sayesinde o yılın en flaş gruplarından biri olmayı becermişler, yeri yerinden oynatmışlardı. Sinner’ın iki büyük hiti Bodies ve Tear Away hala ortamlarda çaldığında heyecan yaratacak kıvamdalar. 2002’de kalp yetmezliği sonucu ölen, vokalist Dave Williams’ı kaybeden grup, klasik “Dave’de böyle olmasını isterdi” mantığını güderek yeni bir vokalle yola devam kararı almıştı. Çıkan ürün Desensitized, gerek o günlerde epey popüler olan, Soil, Black Label Society gibi grupların yakaladığı modern, kirli, güneyli rock sounduyla, gerekse kapaktaki Jesse Jane fotoğrafıyla epey ilgiye mazhar olmuştu. 2007 yılına geliyoruz ve görüyoruz ki grup yine vokalini değiştirmiş ve Soil’den ayrılan Ryan McCombs’u kadrosuna dahil etmiş. E haliyle bu habere sevindik tabi, çünkü McCombs vokal stili ve sesiyle bir hayli göze (ve kulağa) çarpan bir isimdi. Lakin çıkan sonuç; Full Circle, gerçekten sanki inişe geçen kariyerlerini iyice dibe vurdurmak için özenle uğraşılmış izlenimi veriyor. Ryan McCombs’un tüm özellikli vokal stili ortadan kalkmış ve ikinci sınıf bir Layne Staley(Alice In Chains) / Chad Kroeger (Nickelback) kopyası çıkmış ortaya. Besteler de “bunu daha önce dinlemiştim” hissini sürekli yaratacak kadar sıradan. Hele ticari bir hamle olduğu şüphe götürmez, Irak’taki Amerikan askerleri için yazılmış Soldiers, grubun yaratıcılık anlamında sıfırı tükettiğinin açık bir ispatı. Albümü, Billy Idol klasiği, kazanması banko at misali her bar programında grupların icra ederek alkış aldığı Rebel Yell coverı bile kurtaramıyor.
[3]