Wednesday, November 28, 2007

EVOCATION - Tales From The Tomb [2007]

Evocation
Tales From The Tomb [2007]
Cyclone Empire

90’ların başlarında İsveç’li bir death metal grubu olmak, kaydettiğiniz iki demoyla müthiş kritikler almak ama sonra işi bir albüme kadar götüremeden grubunuzu rafa kaldırmak...Ardından o mevzu bahis iki demonuz birileri tarafından tekrar basılması ve webzine, basılı dergi demeden tüm metal medyasından olağanüstü yorumlar almak...Gaza gelmek, ekibi tekrar toplamak, provalara başlamak, yeni şarkılar yazmak bununla da yetinmeyip gıcır gıcır bir albüm çıkartmak..İşte Evocation’ın hikayesi kısa ve öz olarak böyle. 2007 Nisan çıkışlı Tales From The Tales; Entombed, Dismember ve Amon Amarth (ilk birkaç albümleri diyelim) seven, death metalini stüdyo numaralarıyla pırıl pırıl hale getirilmemiş tercih eden, ne varsa bu İsveçli sarışınlarda(!) var diyen her dinleyiciyi mest edecek bir albüm.
[8]

Monday, November 26, 2007

1e5 #1 -- Nettlethrone

1e5 isimli yepisyeni blog atraksiyonunun ilk konugu (ya da kurbanı da diyebiliriz!) olarak çok yakında ilk albümleri raflarda yerini alacak olan Ankara'nın gözde "sert" grubu Nettlethrone'u seçtim. Grubun gitaristi Burak 5 soruma da gıkını çıkarmadan cevap verdi, teşekkürler kendisine..


1 Blueprint demosundan bu yana Nettlethrone saflarında neler olup bitti kısa bir güncelleme yapmanı istesem?
Demo çıkar çıkmaz ilk hedefimiz olabildiğince kişiyle temas kurup grubun adını gerekli yerlere yaymaktı. Bu amaçla birçok dergi/webzin/gruba demoyu yolladık ve özellikle yabancı basından bir hayli iyi notlar aldık. Tanıtım kısmı gerçekleştikten sonra sabit bir kadro kurararak canlı performansa ağırlık verdik. Bu süre zarfında Vader, Sick Terror, Machinemade God, Suicide, Self Torture, Dreamtone gibi birçok grupla aynı sahneyi paylaştık. 2006 yazı/2007 kışı albüm çalışmalarıyla geçti, 2007 Mart’ında da demoda olduğu gibi tekrar Midas’ın Kulaklığı Stüdyoları’na girerek ilk albümümüz “Dissonant Progression”ın kayıtlarına başladık. Yaklaşık 1 ayda kaydettiğimiz albümde Erkan Tatoğlu (Suicide) ve Mehmet Stevenson (Self Torture) da konuk vokal olarak bize eşlik ettiler.
2 Albümün Polonyalı bir şirketten çıkması söz konusuydu ama sanırım şu anda bu iş rafa kalktı. Bu konuda herhangi bir gelişme var mı?
Evet, Haziran ayında Empire Records’tan teklif aldık ve uzun bir görüşme süreci sonrası imza aşamasına gelmiştik. Albümün kaç adet basılacağından, sanat tasarımına, dağıtım noktalarına kadar tüm konular konuşulup anlaşmaya varılmıştı ve master cd’yi yollamak için şirketten ISRC adı verilen yasal kodları beklemeye başlamıştık. Fakat o noktada şirketle olan bağlantımız koptu, maillerimize ve telefonlarımıza yanıt alamadık ve 3 ay sonra “bu böyle gitmez” diyerek Empire konusunu kapattık. Anlaşma yapılmadığı için yasal bir bağlayıcılık da olmadığından bu işi de kendimiz yapalım dedik ve ufak çaplı da olsa Ghostwall Records’u kurduk. Albüm de kendi şirketimizden yayınlanacak.
3 Albümün prodüksiyonu ve kapak tasarımı konusunda senden bilgi almak isterim, epeyce uğraştığınız konular her ikisi de bildiğim kadarıyla.
Demoda yakaladığımız kayıt kalitesinden hayli memnunduk bu nedenle albümde de Erkan Tatoğlu ile çalışmayı seçtik. Kayıt döneminde her şeyi ince eleyip sık dokuduk bu yüzden tahmin ettiğimizden daha uzun bir süreç yaşadık, fakat istediğimiz daha Stockholm tabanlı ama modern bir sound hedefine ulaştık diyebilirim. Bizim için ortaya koyduğumuz ürün sadece müzikten ibaret değil, sözler ve görsellik de çok önemli. Bu yüzden sanat tasarımı konusunda kendini kanıtlamış kişilerle çalışmayı tercih ediyoruz. Empire ile görüştüğümüz dönemde albüm tasarımını Jacek Wisniewski (Grave, Malevolent Creation, Marduk) yapacaktı, fakat Jacek bir süre sonra bize metal gruplarıyla çalışmalarına ara vereceğini ve başka projelerle uğraşacağını belirtti. Bunun üzerine takip ettiğimiz, işlerini beğendiğimiz birkaç tasarımcıyla temasa geçtik ve Justin Bartlett ile çalışmaya karar verdik. Justin’in özellikle Intronaut ve Trap Them için yaptığı işleri çok seviyoruz bununla birlikte kendisi Gorgoroth, Aura Noir, Cadaver, SUNN0))) gibi birçok kalbur üstü grubun tasarımlarıyla iştigal etmekte. Şu an tasarımın %90’ı tamamlandı ve ortaya çıkan işten gerçekten çok memnunuz.
4 Nettlethrone dışında bir de seni Zor dergisi yazarlarından biri olarak da gayet iyi tanıyoruz. Merak ettiğim şey, eğer albümünüz Dissonant Progression’ın kritiğini sen yazmak zorunda kalsan, yazının son cümlesi nasıl olurdu?
ZOR’da asla olmayacak bir şeyi sormuşsun, yani dergide yazacak kimse olmasa bile kendi albümümün yorumumu ben yazmam, ama teorik olarak konuşursak sanırım son cümlem “90’lar başı Göteborg ve Stockholm gruplarını seviyorsanız gruba bir kulak verin” tarzı bir şey olurdu. Gayet de politik bir cevap verdim evet :)
5 Gilmore Girls desem bir de son soru olarak? :)
Postmodern pembe dizi sıfatını hak eden yegane yapım kanımca. Bu sezon Luke’un devre dışı kalması ve Chris’in tekrar anakonuya girmesinden bir hayli rahatsızım, ama gene de aksatmadan takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca Lauren Graham kesinlikle insanüstü bir varlık, kendisini takdir ediyor, önünde saygıyla eğiliyorum..

nettlethrone linkleri: