Sunday, September 23, 2007

Video #1 : Amon Amarth - Runes To My Memory

HaBeR: Leverage için 2008'i bekleyin

Melodik rock ve metalin Avrupa'daki son kalesi rolünü üstlenen ve bu doğrultuda gayet başarılı işlere imza atan İtalyan Frontiers Records, Fin grup Leverage'yi renklerine bağladı. Melodik ve sert bir müziğe sahip grubun en büyük özelliği aynı zamanda ucundan kulağından progresif öğelerle de istişare etmeleri. 2006'da çıkan Tides albümleri epey hatırı sayılır tepkiler alan Fin 6'lı, aynı sene melodicrock.com sitesince yılın en iyi metal/progresif albümü ödülüne layık görülmüş.
Frontiers Records etiketiyle ilk albümlerini 2008 başında yayımlaması beklenen grup hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz: www.myspace.com/leverageband adresi tatmin edici sonuçlar verecektir efendim :)

SONIC REIGN - Raw Dark Pure [2007]



Sonic Reign
Raw Dark Pure[2007]
Metal Blade Records

1997 yılında Megiddo adıyla kurulan ve A Journey adlı demolarından sonra isimlerini Sonic Reign’e çeviren Alman grup 2006 yılında Raw Dark Pure albümünü kendi plak şirketleri, Sovereignity Productions’dan yayımladıklarında gayet iyi eleştriler almıştı. Anlaşılan albümü beğenip, grubu gözüne kestirenler arasında Metal Blade Avrupa şubesi de yer alıyormuş ki, Raw Dark Pure, Nisan ayında bir de Metal Blade etiketiyle tekrar piyasaya verildi. Sonic Reign’in müziğini tanımlamak için sanırız en uygun benzetme türün en önemli gruplarından birinin, Satyricon’un ismini zikrederek yapılabilir. (Satyricon’un Megiddo isimli bir EP’si olduğunu da hatırlatmakta fayda var). Satyr’in vokallerinin ve özellikle son 3 albümde ısrarla üzerine gittiği beste formlarının kulaklarını sıkça çınlatan bir müzikal yapısı var Sonic Reign’in. Özellikle de Fucked Up But Glorious ve Salt gibi şarkılarda bu benzerlik epey yoğun hissediliyor. Eğer bu benzerliği pozitif bir özellik olarak düşünebilirseniz, alabildiğine karanlık havası ve dozu gayet iyi ayarlanmış agresifliği ile Raw Dark Pure epey bir süre yanınızdan (ya da winamp playlist’inizden diyelim) eksik olmayacak bir albüm. Ama yok eğer “Satyricon varken ne işim olur benim benzerleriyle” derseniz o zaman Sonic Reign’e hiç bulaşmamakta fayda var.
[7]

sonic reign myspace sayfası

MIDDIAN - Age Eternal [2007]

Middian
Age Eternal [2007]
Metal Blade Records

23 Mart’ta piyasaya arz-ı endam eden ilk Middian albümü Age Eternal, Metal Blade’in son yıllarda neredeyse tamamı “genç” ve “core” ihtiva eden gruplardan oluşan kataloğuna epey aykırı bir yapıt. Amerikan usulü stoner/doom grupları arasında kendine has bir yeri olan YOB’un esas adamı Mike Scheidt’in yeni projesi Middian, hepsi de birbirinden uzun, deneysel ve içine girilmesi epey zor bir ruh haline sahip 5 şarkıyla karşımızda. Eğer mevzu bahis türün; üzerinize ölü toprağı serpilmiş hissinin baskın olduğu atmosferik ama bir o kadar da gürültülü müziklerin dinleyicisiyseniz, Neurosis’in tüm albümleri CD çalarınızın her zaman en yakınındaki mecralardaysa ve “ejdarhanın peşine düşmeye” niyetliyseniz Age Eternal’a kulak kabartmak sizin için bugünlerdeki olmazsa olmaz işlerin başında gelmeli.
[7]


middian myspace sayfası

Friday, September 14, 2007

INTIE #1 : "...Gene Simmons olmak isterdim."

Daha öncesi bendenizin yaptığı ve Rock Station dergisinde yayımlanmış olan Abbath (Immortal, I) röportajından bir bölümü bu sayfaya da dahil etmenin pek de fena bir fikir olmadığı hissine kapıldım :)




Immortal’a son verdiğini açıkladığın günden bu yana neler yaptığını merak ediyoruz ister istemez? Bömbers ile birkaç konsere çıktığını biliyoruz sadece..
Bömbers benim için arkadaşlarımla iyi vakit geçirmemi sağlayan bir hobiden öte bir şey değil. Immortal sonrası, herkes gibi ben de normal bir işte çalıştım bir süre. Bir arkadaşımın inşaat şirketinde ona yardımcı oldum. Kendime vakit ayırmak istemiştim Immortal’a ara verirken, mesela oğlumla zaman geçirmek gibi, biraz sakin bir hayat sürmek gibi..
Oğlun kaç yaşında sorabilir miyim?
12
Neler yapıyor peki, senin müziğin ilgi duyuyor mu mesela?

Epey aktif bir oğlum var sanırım (gülüyor) yeni uğraşı dağ bisikletleri. Iron Maiden’a deli oluyor. Geçen sene onu Oslo’da bir Maiden konserine götürdüm. En sevdiği şarkı Trooper’ı çalmaya başladıklarında çılgına döndü!!

Peki esas soruma geçeyim hemen, emeklilik berbat bir şey mi?
Aslında ben emeklilik dememeye çalışıyorum bu verdiğim araya, kendim için bir mola verdim diyelim. Ama sorunun cevabı evet emeklilik berbat, boktan bir şey. (gülüyor) Ozzy Osbourne’un “Ememklilik Berbatmış” adında bir turnesi vardı.. Emekli olmalıydı ama olmamıştı o ayrı bir konu tabi. Son yıllarda yaptığım en akıllıca şeyin bu molayı vermek olduğunu düşünüyorum. Hayatım yanlış bir yöne doğru gidiyordu ve buna son vermem lazımdı. Ama şimdi çok daha güçlü geri geliyorum. Immortal çok daha güçlü geri dönüyor.
Between Two Worlds’den de anlaşıldığı üzere evet gayet güçlü bir geri dönüş yapıyorsun. I’ı kurmaya tam olarak ne zaman karar verdin?
En başta ortada bir grup fikri yoktu aslında. Ta ki Ice Dale ile irtibata geçene kadar. Ice şarkılar ön prodüksiyonlarında bana epey yardımcı oldu. Şarkıların ne halde olduklarını anlamamı sağladı. Çünkü bir prova odasına girip çalışılmış şarkılar değğlid elimdekiler, sadece kendi başıma yazdığım şeylerdi ve açıkçası en başta bu şarkıları bir grupla kaydetmeye de niyetim pek yoktu. Bir süre sonra Armagedda ile tekrar beğlantıya geçtim. Şarkılar ilgisini çekti ve projeye dahil olmak istedi. Zaten Ice Dale ile Armagedda bildiğiniz gibi Audrey Horne’da beraber çalıyorlar. Her ikisi de şarkılarla bu kadar çok haşır neşir olunca, kendime sanırım artık olayı bir gruba dönüştürme vakti geldi dedim. Herkesin katılımıyla, şarkılara kendilerinden bir parça katabilmelerine imkan veren bir stüdyo dönemi geçirme fikri aklıma daha fazla yattı. Quorthon (Bathory) gibi stüdyoya girip herşeyi tek başıma kaydetmek istemediğimin farkına vardım. I’ı oluşturan müzisyenlerin müziğe katacakları kendilerine has özelliklerin tadını çıkarmak istedim biraz da. Mesela Armagedda’nın eski usül heavy metal davul stilini ve Ice Dale’in müthiş sololarını duymak istedim bestelerimde. TC King’in şarkıya dahil ettiği akıl almaz detayları kaçırmak istemedim. Ve bu kadar zaman sonra tekrar bir grup olma hissini tekrar yakalamak benim için de gayet eğlenceli oldu.

Peki herkesin kafasındaki bir diğer soru da “reunion” konserlerin sırf biraz daha fazla para kazanmak için yapılıp yapılmadığı?

Haha, tabi ki işin içinde bir miktar para var. Ama vermek istediğimiz konserleri hazırlayabilmek için çok fazla insan çalıştırmamız gerekiyor. Planlarımız herkesin ağzını açık bırakacak bir şov hazırlamak. Yani sadece sahneye çıkıp çalmayacağınız. Böylesi büyük ölcekli bir şov için de malum epey bir para gerekiyor. Immortal için yeni bir dönem başlıyor. Artık eğer tam istediğimiz gibi konserler veremezsek hiç konser vermeyiz gibi bir mantıkla yaklaşıyoruz. Eğer konserlerden para kazanabiliyorsak, açıkçası bunu zaten hakettiğimizi düşünüyorum! Bunca yıldır tüm gücümle yaptığım bu işten şimdiye kadar zengin olmadım bundan sonra da olacağımı sanmıyorum. Eğer hayatımın sonuna kadar müziğe devam etmeye yetecek miktarlarda para kazanabiliyorsam Immortal’la, bu bana yeter. Ara verdiğimde çalıştığım inşaat işleriyle tekrar muhatap olmak istemiyorum. Sevdiğim işi yaparken üstüne bir de iyi para kazanacaksam bundan daha iyi ne olabilir ki? Neyse bu kadar para muhabbeti yeter! (gülüyor)

Senin büyük bir Bathory, Venom,Morbid Angel ve tabi ki Motörhead hayranı olduğunu biliyoruz..
Ve Manowar’ın ilk dönemlerinin...

Başka kimler Abbath’ın müziğinde ilham verici etkiye sahip merak ediyoruz?
Kiss’in ilk dönemleri. Kiss benim 6-7 yaşımdayken keşfettiğim ilk grup. Destroyer albümü benim için çok önemli bir yere sahiptir. O zamanlar tüm arkadaşlarım büyüyünce ya polis ya pilot falan olmak isterdi, bense Gene Simmons olmak isterdim. (kahkaha atıyor!) 83-84 yıllarına kadar Kiss dinleyerek büyüdüm sonra daha sert müzikleri keşfetmeye başladım. WASP ve Motörhead’i mesela. Sonra da Iron Maiden çıktı tabi karşıma. Slayer ve Metallica’da bu dönemlerde aklımı başımdan almıştı. Ama tüm isimlerin yanında Kiss’in değeri çok farklı benim için. Hatta Between Two Worlds’deki Storm I Ride’ın riff’i Kiss’in Ladies In Waiting’inden ilham alarak bulduğum bir riff.

KISA KISA #5 : Funny Money

FUNNY MONEY
Doğum yeri: Maryland, ABD
Doğum tarihi: 1997
Kim Kimdir: Steve Whiteman(vokal), Rob Galpin(gitar), Mark Schenker(bas), Jimmy Chalfant(davul)
Hangi albümü dinlemeli: Stick It! (Fizz Donkey Records, 2006)
Hangi şarkıyı download etmeli: Hot On Your Heels veya By The Balls
Tam senlik: Los Angeles çıkışlı, 80’lere dair tüm hard rock gruplarını dinliyorsan.

80’li yılların hakkı yenmiş gruplarından Kix’in dağılması ardından vokalist Steve Whiteman tarafından kurulan Funny Money bu seferki konugumuz. Nirvana öncesi Amerikan Hard Rock piyasasının en önemli prodüktörleri Beau Hill ile kaydettikleri 2006 albümleri Stick It!, grubun 1997’den beri yaptığı belki de en güçlü ve en genel geçer müzikal trendlere meydan okuyan çalışma. Eğlenceli, party-non-stop halet-i ruhiyesinde şarkılar yapmakta üstüne pek az insan tanıma şansına sahip olduğumuz Steve Whiteman’in sesi ve müziği, bugünlerde tekrar, özellikle de kuzey Avrupalı genç müzisyenler vesilesiyle, popüler hale gelen permalı saçlı rengarenk rock’n roll’u seven herkesi mutlu ve mesut edecek cinsten.